İLYAS TEKİN (Arştırmacı-Eğitimci - Yazar)

Tarih: 10.02.2017 19:49

ZAMANINDA SAĞLIĞIN KIYMETİNİ BİLMEK

Facebook Twitter Linked-in

Meşhur Osmanlı Hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman  ne kadar güzel söylemiş:

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,

Olmaya devlet Cihan`da bir nefes sıhhat gibi."

Halk içinde devlet (iktidar) gibi değerli bir şey yok. Halbuki dünyada sağlık gibi devlet (güç), nimet olamaz. Dünyada en büyük servet ve nimet sağlıktır.

Şüphesiz sağlık konusunda başka güzel sözler vardır, ama herhalde SAĞLIĞIN önemini bundan daha güzel açıklayan bir söz yoktur. Dünyada en büyük servet ve  zenginlik sağlıktır.

Sevgili Peygamber`imiz  şöyle buyurmuştur:

"Ey insanlar, şüphesiz ki, dünyada insanlara iman ve sağlıktan daha kıymetli bir şey verilmemiştir."

Çünkü her şey sağlığa bağlı. Sağlık olmadan hiç bir şey olmaz.

Bazen sorarlar:  Sağlık mı önemli, eğitim mi?

Bu sanki "tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan" sorusuna benziyor.

Eğitimin olabilmesi için sağlık şart, ama sağlık için de eğitim şart. Zira insanlar iyi eğitim alırsa sağlığın da kıymetini bilir ve onu muhafaza eder. Dolayısıyla eğitim sağlığa, sağlık da eğitime bağlıdır. İkisini birbirinden ayırmak mümkün değildir.

"Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur." sözü de SAĞLIĞIN ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Genelde insanlar sahip oldukları nimetlerin kıymetini bilmezler. Her şeyin kıymeti yokluğunda daha iyi anlaşılır.

Hz. Ali (kv) ne kadar güzel söylemiş:

"İki şey elden gitmeden değerini takdir etmek zordur. Biri sağlık, diğeri de gençliktir."

Sadi Şirazi  de şöyle demiş:

"İnsan hasta olmadıkça sağlığı takdir etmez."

Oysa sağlıklı iken SAĞLIĞIN kıymetini bilmek gerekir. Hastalandıktan sonra, veya ihtiyarlayınca  "ah gençlik, ah sağlık, keşke!.." demenin hiç bir  faydası olmaz. Onun için gençliğin ve SAĞLIĞIN kıymetini zamanında bilmek lazım. İş işten geçtikten sonra pişmanlık fayda vermez.

     Wolfgang Van Geothe bunu şöyle dile getirmiş:" İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını korumak için paralarını harcarlar."

Çoğunlukla böyle olur. Ama doğru olan elbette ki bu değil. Önemli olan hasta olmadan önce tedbir almak.

Yoksa hasta  olduktan sonra, kullanılan ilaçların bile bir sürü yan etkisi olduğu için, başka hastalıklara maruz kalma ihtimali vardır.

Vücudumuz, bedenimiz bizlere emanettir. Nasıl ki arabanın yağına vesairesine bakarsak o da bizi istediğimiz yere götürürse, bedenimize de iyi bakar ve hastalık yapacak şeylerden korursak, güzel bir hayat yaşarız. Onun için yediğimiz gıdalara, içtiğimiz içeceklere çok dikkat etmeliyiz. Her şeyin aşırısı zararlı olduğu gibi  yemeğin fazlası da zararlıdır. Tıka basa yemek yok.

Bir Özbek ata sözünde şöyle denir:

 "Sağlıklı olmak istiyorsan az ye, saygın olmak istiyorsan az konuş!"

Sağlığa zararlı gıdalardan kaçınmalı. Daha çok  kimyevi madde katılmamış tabii yiyecek ve içecekler tercih edilmeli. Çünkü maalesef hastalıkların büyük çoğunluğu, yiyecek ve içeceklerden meydana geliyor. Bunun yanında kullanılan diğer maddeler hastalık saçıyor. Sağlık için çok dikkatli olmak gerekiyor.

Her şey sağlığa, sağlık ise temizliğe dayanır. Sağlık için temizlik şarttır. Bütün hastalıkların kaynağı pislikler ve pis yerlerdir. Bunun için umumi yerlerde tuvaletlere, özellikle okul tuvaletlerinin temiz olmasına çok dikkat etmeliyiz.

Görev yaptığım her yerde okulları ziyaret edip bayrak törenlerine katıldığımda öğrencilere yaptığım kısa konuşmalarımda hep şu iki hususu vurgulardım:

" Arkadaşlarınızı iyi seçin, iyi arkadaş edinin. Kötü arkadaş, sizi  daha kötü yapar. Sağlığınıza dikkat edin. Çünkü sağlık olmadan hiç bir şey olmaz. Onun için yediğiniz ve içtiğiniz şeylere dikkat edin. Asla sigara içmeyin. Sigara ile hiç bir şeyi ispat edemezsiniz. Kansere yakalananların büyük çoğunluğunun sigaradan olduğu kesindir..."

Ben sigara kullanmadığım için bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Ama sigara içen birisinin söylemesi elbette ki çelişki olur

Bu bakımdan sağlıklı nesiller yetiştirmek, öğrencilerimizi zararlı maddelerden korumak için yönetici ve öğretmenlerimize çok büyük görevler düşmektedir. Zira anne - baba, çocukları için, sabahtan akşama kadar çalışmak zorunda; oğlunun, kızının okulda ne yaptığını bilemez. Hele bir de okulda değil de başka yerlerde dolaşıyorlarsa vay haline!..

     Günümüzde imkanlar ve teknoloji gelişti, ama ona göre de zararlı tarafları var... Onun için eskiden imkansızlıklar vardı, ama bu kadar hastalık ve kötülük yoktu, çocuk yetiştirmek daha kolaydı. Şimdi çocuk yetiştirmek de sağlığı korumak da zorlaştı. Allah (cc) yardımcımız olsun!..

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —