MUSTAFA KIZILAY (Sultangazi Orhangazi İlkokulu Sınıf Öğretmeni)


Bağımlılıktan Bağlılığa


Mikrobilgisayar işinde olmak, uçurumun bir metre yakınında, saatte doksan kilometre hız yapmak gibidir.                                                                                                      

Frank Herbert

 

Bağımlılık, bir nesneye, kişiye ya da birvarlığa duyulan önlenemez istek; veya bir başka iradenin tahakkümü altına girme durumu olarak tanımlanır. Bağımlılık kavramının anlamı, psikoloji ve siyaset alanlarında farklıdır.Yeniyüzyılda  hızla gelişen teknolojinin beraberinde getirdiği bu hastalık önceki yıllarda madde bağımlılığı olarak çıkmasına karşın gelişen çağda bağımlılık tehlikesi sokaklardan evlerimize hatta çocuklarımızın odalarına kadar taşınmış ve hızla bütün dünyayı sararak ekran bağımlılığını ortaya çıkarmıştır.Madde bağımlılığı ile beraber ekran bağımlılığı gençlerimizi toplumsal değerlerimizden,sosyal ilişkilerden uzaklaştırma seviyesine kadar gelmiştir

Ekran bağımlılığı çağımızın en önemli çocuk ve gençlik meselesidir.Bu konuda mutlaka öncelikle aileler olmak üzere bütün toplumu bilinçlendireci çalışmalar yaparak sorunun çözümünü katkıda bulunmalıyız.Geçmişte evimizin içinde güvende dediğimiz çocuklarımız ,şimdi kontrolü elden bıraktığımızda evlerimizde daha büyük bir tehlike ve ciddi bir problem olabiliyorlar.Artık topluluklarda muhabbetlerin yerini akıllı telefonlar aldı.Evlerimizde,işyerlerimizde yada dışarda oturduğumuz çay bahçelerimizde bir gözlem yapalım.Masada oturan üç veya dört insan birbirleriyle konuşmak yerine avuçlarındaki telefonla  çok daha uzaktakilerle iletişim kurmaya tercih edebilmektedir.Televizyon,bilgisayar,telefon  hayatımızın vazgeçilmezleri arasında ilk sıralarda yer almıştır,onların olmadığı bir hayatı düşünmekte çok zorlanıyoruz. ,Her yerde yanımızda,cebimizde,elimizde bir ekran  beyin tamamen o ekrana yoğunlaşmış durumda.7,den 70,e bir problem her yaşa uygun bir ekran.Çocuklarımıza ödül olarak düşündüğümüz ve her geçen gün daha üst modelini almanın telaşına düştüğümüz akıllı telefonların kontrolün elden çıktığı anlarda  bir bombaya dönüştüğünü unutmamalıyız

Sevgi,muhabbet iletişimle mümkündür.Susarak hafif bir tebessüm etmek bazen koşulsuz bir bağlılığı beraberinde  getirir.İletişimsizlikten meydana gelen bağımlılık,etkili bir iletişim sevgi ve muhabbetle olumlu bir bağlılık getirir. İnsanları bir arada tutan, onları sosyal bir yaratık şeklinde tanımlamamızı sağlayan ancak onun canlı,gerçek ve somut bir şekilde iletişim kurmasıdır. Teknolojinin bir araç olduğunu unutmamalı, teknolojiye teslim olmak değil, onu kendi mecrasında kalmaya zorlamalı. Einstein’ ın güzel ve anlamlı bir sözü ile noktalayalım “"Korkarım ki bir gün teknoloji, insan iletişiminin ve yakınlaşmasının önüne geçecek ve aptal bir nesil ortaya çıkacak"