Bizler, bazen günlük hayatta bazı kavramları karıştırırız. Bu kavramların anlam farkını bilmeyince arkadaşlarımızın,dostalarımızın davranışlarını yanlış okur ve arkadaşlarımızla iletişimimiz bozulur.Dostlarımıza su-i zan eder duruma geliriz.İsterseniz gelin biraz bu kavramların neler olduğuna bir bakalım:
Cimrilik-Tutumluluk; Birbirine o kadar benzer ki çoğu insan maalesef bunu karıştırır.Bu kavramları birbirinden ayırt edemez.Tutumluluk, doğru ve güzel bir davranışken cimrilik kötü bir haslettir.Bir insanın kanaat etmesi ,ihtiyacı kadar harcaması,tutumlulukken; o insanın sadece kendisi için harcama yapması, ihtiyacı olan başka insana yardım etmemesi,kendi ailesininihtiyaçlarını bile görmemesicimriliktir. Genellikle tutumlu olan insanlara hemen önyargılı davranıp cimri yaftasını yapıştırırız.Halbuki o insan gayet tutumludur.Ve çok doğru bir davranış içindedir.Mesela adam elindekilerle yetindiğinde, fazla ve gereksiz harcama yapmadığında ayakkabısıyla, gömleğiyle,iktifa ettiğinde bu adam çok cimridir. Hemen o adamı eleştiririz ve neden her gün değişik bir elbise giymiyorsun? diyerek onları zorla tüketime sevk ederiz.Böylece tüketen bir toplum olma yolunda hızlı adım atar oluruz.Çok müşahede etmişiz cimri zannettiğimiz öyle tutumlu arkadaşlarımız var ki bir yardım anında çoğu zaman onlar bizim imdadımıza koşmuştur. Tutumlu olmamak bırakın bir insanı bir devleti bile batırabilir. Yunanistan’ın batması gibi. O zaman tutumlu olanları, tasarruf edenleri takdir ve teşvik etmeliyiz.
Cömertlik-Müsriflik ;Cömertlik,insanın ihtiyaç sahibi olanlara yardımcı olmasıdır.Fakir insanı her zaman gözetmesidir.Müsriflik ise hiçbir ihtiyacı yokken bile alış veriş yapmaktır.İkiayakkabısı,birkaç gömleği olduğu halde daha fazlasını almaktır.İsraf fakir insanı hiçbir zaman gözetmemektir.Evine 2 yıl önce aldığı oturma grubunu sırf demode oldu diye atıp yerine yenisini almasıdır.Cömert insan ise evindeki bir ekmeği komşusuyla paylaşandır.İsraf bir memleketi felakete sürükleyen, ülkeleri batıran çirkin bir haslettir.İnsanları sürekli borçlandıran bir hastalıktır.Bu iki kavram zahiren birbirine çok benzemekte ama aslında birbirinden beyazla siyah kadar farklıdır.Sürekli elbise değiştiren,sürekli borçlanarak alış veriş yapan,evde ekmeği olduğu halde tekrar ekmek alıp diğerlerini çöpe atan cömert değil müsrifin ta kendisidir.Evindeki ekmeğini komşusuyla paylaşan asıl cömerttir.
Ciddiyet-Somurtkanlık;Nerde nasıl davranacığını bilmek ciddiyettir.Dinlenilmesi gereken yerde dinlemek ;konuşması gereken yerde konuşmak;gülünmesi gereken yerde gülmek ciddiyettir.İktiza-i hal ne icap ederse ona muvafık hareket etmektir.Cididyettesamimimyetvardır.Somurtkanlık ise zahiren ciddiyet diye görünür. Aslında somurtkanlıkta kendini beğenmişlik vardır,samimiyetsizlikvardır,başkalarını beğenmeme vardır.Somurtkanlık soğuk davranmaktır.Çoğu zaman maalesef somurtkan diyebileceğimiz insanlara çok ciddidir diyerek beğeniriz.
Vakar – Kibir; bunlarda çoğu zaman birbiriyle karıştırılıyor.Vakur olmak haysiyetli olmaktır.Kimseye minnet etmemektir.Vakarağırbaşlılıktır.Kimseye eyvallah etmemektir.Kibirse insanları küçümsemektir.Kendini büyük görmektir.Kendinibeğenmektir.Her cümlesine ben diye başlamaktır.Biz kelimesi onun dağarcığında yoktur.Kibir en nihayetinde insanı bencillik bataklığına sürükler.
Tevazu-Zillet;birbirinden tefrik edilmesi gayet zor.Tevazu kimseye büyüklenmemektir.Kendinibeğenmemektir.Kimseye el açmamaktır.Hiçbir zaman ben dememektir.Mütevazi olmak gösterişsiz olmaktır.Zilletse başkalarından medet ummaktır.Başka insanlara kendini acındırmaktır.Gösterişsiz olur ama başkalarından yardım dilemek içindir.İnsan insanlığı itibariyle zillet içinde olmamalı onurlu olamalı ama tevazuyu da unutmamalı.Çünkü insan yaradılışı itibariyle tevazu içinde olamalı.Çünkü insan aciz ve fanidir.
İnsan başkalarını değerlendirirken bu kıstaslar ile değerlendirmelidir.Eğer ölçülerimiz yanlış olursa büyük bir ihtimalle yanlış sonuçlar elde edeceğiz.